Soru: İş gününüzde buluştuk evet yani şuan. Bunun gibi bu saatlerde sürekli pratik odalarında mı bulunuyorsunuz?
Jisoo: Muhtemelen? Sıradaki promosyonlar için sürekli pratik yapıyoruz. Yeniden stajere dönüştük.
Jennie: Bugünkü çekimler için teşekkürler bir gün için ara verebildik.
Soru : Dördünüz ne zamandan beri bir takımsınız?
Lisa: 4,5 yıldan daha fazla bir süredir birlikteyiz. Önceden birçok stajer arkadaşlarımız da vardı ama birer birer azaldık , daha sonra bir takım olup birlikte çok fazla pratik yaptık.
Jisoo: Birileri bize “siz çocuklar takımsınız” diyene kadar doğal süreçte devam ettik.
Soru: Lisa Korece konuşurken çok doğal.
Lisa: Başlarda bazı hatalar yapıyordum ama Jisoo unnie her zaman yanımdaydı ve bana yardım etti bu yüzden çok geliştim.
Jisoo: Çünkü diğer insanlarla konuşmayı çok seviyorum.
Rose: Uzun stajerlik süremiz boyunca beraberdik ve konuşmamızın gelişmesinden başka seçeneğimiz yoktu. Ayrıca beraber eğlendiğimiz ve pratik zamanımız olmasına rağmen stresimizi yemek yiyerek, müzik dinleyerek birbirimizi rahatlatarak geçirdiğimiz çok fazla an oldu.
Soru: Takım çalışmanız kendiliğinden mi oluştu?
Jisoo: Kendi ailemizden okul yada çalışma gibi birçok çeşitli nedenlerden dolayı ayrıldığımız olur değil mi? Biz pratik odasında da evimizde de sürekli birlikte olduğumuzdan dolayı birbirimizle aileden daha yakınız. Artık anında birbirimizin zorluklar karşısında nasıl hissettiğini anlayabiliyoruz.
Jennie: Böyle bir durumda (aileden daha yakın olma) abla-kardeş ilişkisinden çok arkadaşlar gibi iyi geçiniyoruz. Liderimizin olmamasının sebebi de bu. Bence başkanımız yakın ilişkilerimiz nedeniyle kasten bize lider seçmemeye karar verdi ve eğer birisi liderimiz olursa eskisi gibi olamayız.
Soru: Siz çocuklar uzun zamandır birlikte olduğunuza göre hanginizin mükemmellikleri hakkında ne söylemek istersiniz?
Jennie: Rose. Özellikle sesini kişisel olarak çok beğeniyorum. Gitar çalarken aynı zamanda şarkı söylemesi çok sevimli. Böyle cazibeye sahip başka bir sesi Kore’de bulamazsınız.
Rose: Ne zaman Lisa’yı görsem TV izliyormuşum gibi hissediyorum. Çok sevimli biri ve ne zaman onun yanında dursam onunla karşılaştırılmaktan endişeleniyorum. Ama güzelliği cidden gerçek bir güzellik, kişiliği de çok güzel bazen yaramaz ve neşeli, o grubun ruh halini belirleyen üye.
Lisa: Teşekkür ederim.
Jisoo: O zaman Lisa, Rose’un gözünde gerçekten mükemmel
Lisa: Grubun ruh halini belirleyen ve bizi en çok güldüren kişi Jisoo unnie. Bazen biz sessiz olduğumuzda bizi güldürür, espri anlayışı harika.
Jisoo: Gerçekten komik bulduklarını ve içten kahkaha attıklarını görene kadar şakalar yapmaya devam ederim. Onları güldürmek için neler yapmam gerektiğini merak ediyorum. Şunlara bir bak şuan benim sayemde gülüyorlar. Buraya ilk geldiğim zaman içimizde her şeye eğilimi olan kişi Jennie’di. Dansı,rapi şarkı söyleyişi, iyinin ötesinde müthiş yetenekliydi. Bunların yanında o grubun kararlarını veren kişi.
Rose: Onun moda tutkunluğu! Ne zaman yeni kıyafetler giyse ondan isteriz.
Soru: Grubunuzun ismi olan “BLACKPINK” ile ilgili ilk izleniminiz neydi?
Jennie: Çok beğendik ve ellerimizi çırparak alkışladık. “BLACK” ve “PINK” ikisinin de farklı imajları var, tıpkı stajerlik zamanlarımızdaki biz gibi, hep çeşitli yönlerimizi göstermek için çalıştık. Performansları hem kadınsı ve aynı zamanda güçlü versiyonlar olarak hazırladık.
Jisoo: Adımız gibi ilerlersek çok daha başarılı bir isim olacak, bence bu isim bizim istediğimiz şey ile birebir uyuşuyor.
Soru: Debutunuzdan sadece iki hafta sonra en yüksek skorunuz olarak 1.oldunuz doğrusu cidden takım isminizle iyi eşleşiyorsunuz.
Rose: Debuttan sonra bu işin uzmanlarının karşısında pratik yaptık. Bu yüzden ilk yayınımızın provası sırasında çok gergindik. Bizi bilip bilmediklerini merak ediyordum. Yada bizi sevecekler mi? Beklediğimizden çok daha fazla insan gelince çok şaşırdık.
Soru: Sahneye BLACKPINK olarak çıktıktan sonra aldığınız geri dönüşler ve duyumlar neydi?
Jisoo: Öncelikle başkanımız hiçbir şey söylememesi bir iltifattı. O bir şeyi beğense de hiçbirşey söylemez. Fakat bu nadir bir durumdur. Haha. O daha çok her bölümde düzeltmemiz gereken ince detayları bize söyler.
Rose: Sonuç odaklı olduğumuzdan dolayı önünde ağlamak yerine daha sıkı çalışırız.
Soru: Stajerlik zamanınızda birçok şeyin üstesinden geldiniz değil mi? Bazen YG’ye girdiğiniz ilk günü hatırlıyor musunuz?
Rose: Ben Avustralyada yaşadım çok kalabalık değil ama bir ülke. Evde yalnız kaldığımda piyano ve gitar çalar şarkı söylerdim. Babam müziğe olan aşkımı fark eden ve beni seçmelere götürerek hayallerimi gerçekleştirmemi sağlayan kişi. Daha öncesinde müzikten sadece hobi olarak zevk alıyordum. Ama Koreye geldiğimden beri yeteneğimin daha çok farkına vardım, daha hırslı biri oldum ve tutkum giderek büyüdü.
Jennie: Benimki de Rose’un durumuna benzer bir durum. 15 yaşımdayken okumak için tek başıma yurtdışına, Yeni Zelandaya gittim. Daha sonra annemin de desteğini alarak gelecekte sevdiğim müziği yapmak için hazırlanmaya başladım.
Jisoo:Pratik yaparken arkama baktığımda kulaklıklarını takmış diğer arkadaşlarıma bakarken onların farklı inançlarını gördüm, “Bu arkadaş benim yaptığım kadar yaptı, şimdi ne yapmalıyım?” Bu hastalıklı endişe yüzünden mola bile veremiyordum. Hayatta kalma mücadelesi gibiydi.
Jennie: Çok doğru. Şuan dışarıda bir sürü mücadele programı var, ama biz kamerasız mücadele ediyorduk.
Jisoo: Ayda bir eve gitme izni veriliyordu, çalışmamı bitirip yurda geldiğim zaman arkadaşlarımın eşyalarını toplayıp eve gitmeye hazırlandıklarını görüyordum. Bense tekrar pratik odasına gelip sadece pratik yapıyordum.
Soru: Grubunuzun ismi olan “BLACKPINK” ile ilgili ilk izleniminiz neydi?
Jennie: Çok beğendik ve ellerimizi çırparak alkışladık. “BLACK” ve “PINK” ikisinin de farklı imajları var, tıpkı stajerlik zamanlarımızdaki biz gibi, hep çeşitli yönlerimizi göstermek için çalıştık. Performansları hem kadınsı ve aynı zamanda güçlü versiyonlar olarak hazırladık.
Jisoo: Adımız gibi ilerlersek çok daha başarılı bir isim olacak, bence bu isim bizim istediğimiz şey ile birebir uyuşuyor.
Soru: Debutunuzdan sadece iki hafta sonra en yüksek skorunuz olarak 1.oldunuz doğrusu cidden takım isminizle iyi eşleşiyorsunuz.
Rose: Debuttan sonra bu işin uzmanlarının karşısında pratik yaptık. Bu yüzden ilk yayınımızın provası sırasında çok gergindik. Bizi bilip bilmediklerini merak ediyordum. Yada bizi sevecekler mi? Beklediğimizden çok daha fazla insan gelince çok şaşırdık.
Soru: Sahneye BLACKPINK olarak çıktıktan sonra aldığınız geri dönüşler ve duyumlar neydi?
Jisoo: Öncelikle başkanımız hiçbir şey söylememesi bir iltifattı. O bir şeyi beğense de hiçbirşey söylemez. Fakat bu nadir bir durumdur. Haha. O daha çok her bölümde düzeltmemiz gereken ince detayları bize söyler.
Rose: Sonuç odaklı olduğumuzdan dolayı önünde ağlamak yerine daha sıkı çalışırız.
Soru: Stajerlik zamanınızda birçok şeyin üstesinden geldiniz değil mi? Bazen YG’ye girdiğiniz ilk günü hatırlıyor musunuz?
Rose: Ben Avustralyada yaşadım çok kalabalık değil ama bir ülke. Evde yalnız kaldığımda piyano ve gitar çalar şarkı söylerdim. Babam müziğe olan aşkımı fark eden ve beni seçmelere götürerek hayallerimi gerçekleştirmemi sağlayan kişi. Daha öncesinde müzikten sadece hobi olarak zevk alıyordum. Ama Koreye geldiğimden beri yeteneğimin daha çok farkına vardım, daha hırslı biri oldum ve tutkum giderek büyüdü.
Jennie: Benimki de Rose’un durumuna benzer bir durum. 15 yaşımdayken okumak için tek başıma yurtdışına, Yeni Zelandaya gittim. Daha sonra annemin de desteğini alarak gelecekte sevdiğim müziği yapmak için hazırlanmaya başladım.
Jisoo:Pratik yaparken arkama baktığımda kulaklıklarını takmış diğer arkadaşlarıma bakarken onların farklı inançlarını gördüm, “Bu arkadaş benim yaptığım kadar yaptı, şimdi ne yapmalıyım?” Bu hastalıklı endişe yüzünden mola bile veremiyordum. Hayatta kalma mücadelesi gibiydi.
Jennie: Çok doğru. Şuan dışarıda bir sürü mücadele programı var, ama biz kamerasız mücadele ediyorduk.
Jisoo: Ayda bir eve gitme izni veriliyordu, çalışmamı bitirip yurda geldiğim zaman arkadaşlarımın eşyalarını toplayıp eve gitmeye hazırlandıklarını görüyordum. Bense tekrar pratik odasına gelip sadece pratik yapıyordum.
Röportajcı : Bir anda ortadan kaybolduğunuzu hissettik ,çünkü promosyon dönemi çok kısaydı.
Rose : Yine de,hala gösterecek bir sürü şeyimiz var,çoktan gösterdiğimiz whistle ve boombayah'tan farklı,ama genellikle erkeklerin yaptığı dans ve rapi öğrendik.Olabildiğim kadar kusursuz olmak istiyorum.
Jisoo : Dönem aslında bir dönem,güçlü bir intibadansa izlenirken çoğu zaman hareketlerimizle ifadesiz kaldık,hala kendimizi daha öncekinden mükemmel yapmak için hazırlıyoruz
Soru : Düzeltmek istediğiniz bir bölüm ve ya yapmayı sevdiğiniz bir şey var mı?
Jisoo : Dans yeteneklerim hala eksik,pratik yaptığım ve onu bununla eşleştirdiğimde daha iyi dans edebilirim...Lütfen gelecekte bana daha çok yardım edin millet. (Jennie,Lisa,Rose'a söylüyor) *şaka*
Jennie : Kombinleri karıştırmayı ve bir şeyleri dekore etmeyi seviyorum.Bu yüzden boş zamanım olduğunda,çok dergi okuyan bir kızım.
Rose : Piyano ve gitar çalmayı seviyorum.Onları çalmadığım zaman parmaklarım sertleşiyor.
Lisa : Şarkı sözlerini ezberliyorum,çünkü telafuzumu daha iyi yapmanın tek yolu var ve şimdi daha doğal.
Soru : Sanırım iş hakkında çok konuştuk.Bu günlerde neler yapıyorsunuz çocuklar?
Jennie : Filmli kamera ile fotoğraf çekmeyi seviyorum.Eşsiz bir renk tonuna sahip.Ama bugünlerde yurtta çok kaldığım için,hiç bir fotoğraf çekemiyorum.Daha sonra vaktimiz olduğunda,üyelerle güzel manzarası olan bir yere gitmek ve beraber fotoğraf çekmek istiyorum.Han Nehrine gitmek istiyorum,eğer şu an gidersek,çok soğuk olacaktır değil mi?
Rose : Film izlemeyi ve youtube'dan video bulmayı seviyorum.Sonuna kadar heyecanlanan bir kızım.Bu günlerde roman okurken heyecanlanıyorum (The Kite Runner),kitap okumaya karşı daha ilgili bir hale geldim.(Me Before You) eğlenceli olmasının yanı sıra biraz hayal kırıklığı,gerçekten mutlu sonları seviyorum.
Jisoo : Pratiği bitirdiğimizde ve yorgun hissettiğimizde,zamanımı Jennie ile oyun oynayarak geçiriyorum.Gerçekten oyun oynamayı seviyorum.Sadece telefonum ve bilgisayarımla yaşama fikri üzerine ciddiyetle düşündüm.Buna rağmen Jennie beni durdurdu ve bende böyle düşünmeyi bıraktım.
Lisa : Makyaja karşı çok ilgim var,bir keresinde uyumadan önce full makyajla üyelerin önüne çıktım.Ruj ve far biriktiriyorum,geçenlerde kahverengi ruj aldım ve denedim.
Röportajcı : Makalelerden yakında yeni bir şarkı yayınlayacağınızı biliyoruz.
Jisoo : Öncelikle bir sürü insanın bizi beklediğini bilince bunu sevdim,bu tür bir geri dönüşte (Ç/N: Normal insanların verdiği ilgiden bahsediyor o ilginin sabit kalamayacağından) sabit kalamayız,ileride lütfen bizim size daha fazlasını göstermek istediğimiz gibi sizde bizden beklemeye devam edin.
Jennie : Çünkü promosyon dönemimiz çok kısaydı,size gösteremediğimiz hala bir sürü şey var.Size çeşitli karakterler ve performanslar göstermek yeteneğimiz,sadece yeni şarkıyı bekleyin.Sadece bunu söylemek istiyorum,dediğimiz gibi ''yakında'' gelecek.
ING çeviri : @Chaeyyg
Türkçe Çeviri : Roza Daph & Leela @YGTTTekibi
EmoticonEmoticon